25 Ocak 2017 Çarşamba

şşşşt :-)




herkese merhaba,
uzun süreden bu yana kendi blogumda bile yazamazken bir ne olduğunu çözmediğim bir tuşlamayla şutlanıverdim buraya. İyi de oldu hani .Çok yerinde oldu .
esasına bakarsanız zaman zaman gelip yeni paylaşım var mı ?ben de bir şeyler yazabilir miyim düşüncesiyle uğrayıp çıktığım zamanlarım oldu .
Sonra eskisi gibi çok üretken olamadığım için ve kendime göre oldukça kaydadeğer değişmeler olsa da hayatımda bunları sizler için farklı kılacak dolu şeyler yazmak istedim.
bu yüzden de hep kendimi engelledim.
Diğer taraftan bu engellemelerimin somut bir engeli vardı ki o da evime internet bağlantısı bağlatmayışımdı.Çünkü o süre zarfında yurtdışına çıkarsam sözleşme şu bu uğraş dur diyerek ancak telefondan sosyal medya takibi yapabildim.E haliyle zaman zaman internetim olduğunda da benim ya zamanım olmadı ya materyalim olmadı ne de yazma hevesim oldu.
bir blogun taslağını bile 1 kere yazıp üzerinden kaç gün geçip tekrar okuyarak süzerek yayına geçirme adetim olduğu için de bu da blog yazmama nedenlerimden oldu.
ama özledim de buraları ben.Bu vesileyle çok güzel blog dostlukları edindim.
blog aslında benim geçici bir heves değil. seviyorum .Bu sevgimi instablogger olarak sürdürüyorum.

Tüm bunların temelinde 2014 eylül nişanlanışım 2015 yılında evlenişim 2016 yılında kızımı dünyaya getirişim 2016 izmir tire'ye taşınışım ,kızımın 1 yaşına basması derken blog yazmayı ihmal etmek durumunda kaldım.

tekrar sahalara dönmek niyetim var .hatta en yakın vakit ne zaman olursa . 
o zaman bu sessizliğimin acısını çıkartırım.

pek bir mazaret yazmış göründüm .fakat gerçek böyle :-)

Görüşmek üzere 
sevgiyle kalın.....

(bu yazıyı bile annemin evinde ,kızıma anneannesi ilgilenirken bir fırsat yazabildim.eksikleri olacaktır.mazur görün ;)
 

21 Aralık 2016 Çarşamba

2016 size ne verdi, ne aldı?

hellö takipçiler, okuyucular, hayaletler,
yazmayan blog yazarları (:

bi selam çakayım istedim.
2017 için hepinize huzur, sağlık, mutluluk,
gönlünüzden en çok geçen şeyin ışık hızıyla olmasını diliyorum.

bi de soruyorum, hadi cevap verin bakalım!
2016 size ne verdi, ne aldı?

benim cevabım uzuun uzun 

öpüyoru :*

9 Ekim 2015 Cuma

melaba!

son gönderinin üzerinden bir sene geçmiş,
önizleme sayıları onda bire düşmüş,
yorum yazan sıfırın altında beşe inmiş
okuyucular buraya yorum yazıp napcam,
du başka bloglara bakayım demiş gibi.

ölü toprağı serilmiş,
toplanamamış bütün kızlar!

nerdesiniz?
neler yaşadınız bir yıldır?

ben anne oldum,
yalnız kaldım,
şehir değiştirdim..

hep kankasıyla gezip toplu buluşmaya gelmeyenler gibi olmuşuz,
herkes kendi bloğunda yazıyo bişeyler ama
bütün kızlar yine toplansa,
hoş olmaz mı (:

3 Ağustos 2014 Pazar

Sen insansan ben tarla patatesiyim sevgilim!

9 sene önce...
It's Never too late.  Yaz okulu tüm sıkıcılığıyla başlamıştı.Millet yazlık beldelerde götü göbeği yaymış,bronz tenli yaz aşklarına yelkenleri açmışken ben şıpır şıpır ter içinde kampüste deli danalar gibi dolanıyordum.Etrafta numune niyetine bile bir adet yakışıklı yoktu üstelik.Arkadaşım hani tüm inek öğrenciler tipsiz olur,her yakışıklı derslerde çuvallardı diye bir denklem vardı?Nerdee yaz okuluna kalanlar hem kel hem fodul misali tipsiz ve beyinsizlerdi.O sıralar karma bir yurtta kalıyordum.Gel zaman git zaman yemekhanede eğlenceli bir grupla tanıştım.Gruptaki bir çocukla muhabbeti epey ilerlettik,biz bu arkadaşa Neşeli diyelim.Neşeli yerinde duramayan hayat dolu bir tipti.Altına sıçmış görünümü veren bol pantolonlar giyer sabahtan akşama kadar iğrenç hip hop şarkıları dinlerdi ama en azından iki üç kelime konuşabiliyorduk.Bir gün neşeli ''Ekimoza ya bizim bölümde senin gibi Karşıyakalı bir arkadaş var,çok iyi çocuk tanıştırayım sizi,hem ona da senden bahsettim tanışmak istiyor'' dedi.Ben içimden aman ya bu Neşelinin arkadaşından bi cacık olmaz kesin o da böyle hip hopçı bi velettir diye düşünerekten pek sallamadım açıkçası.Aradan 2 gün geçti,ben yurtta gayet camış gibi yayılmış yatarken Neşeli aradı ''Ekimoza sana bahsettiğim arkadaşla yurdun yanındaki cafede oturuyoruz,hadi çık gel tanışın'' demez mi.Önce mırın kırın ettim ama sonra sırf ayıp olmasın diye üstümdeki dizi çıkmış eşofmanım ve makyajsız patatese benzeyen suratımla yurttan çıktım.Cafeye vardığımda içerisi tıklım tıklımdı,sağa sola şöyle bi bakındım hah işte Neşeli tam köşedeki masada oturuyordu,tam yanında da Polat Alemdar kılıklı bi herif tesbih sallıyordu.Allah belanı vermesin Neşeli bu muydu tanıştıracağın herif diye söylene söylene masaya gidiyordum ki Aman Allahım o ne?Yok yok bu insan olamaz,hayır yani o insansa ben neydim,biz neydik,neden geldik dünyaya,amacımız ne,durdurun dünyayı inecek var!!İşte tam orda Neşeli ve Çakma Polat Alemdar'ın karşısında oturuyordu,sırtı bana dönük bir şekilde.Neşeli'nin Ekimozaaa diye seslenmesinden saniyeler sonra dönüp yüzüme baktı ve öyle bir gülümsedi ki o an benim için dünya durmuştu.Allahımm o bembeyaz dişler,o gülüş,o ela gözler.Beynimde ''senin ağzını yerim ben bu zamana kadar nerelerdeydin sennn'' eşliğinde filler halay çekiyordu.
***
  Aradan onca sene geçmesine rağmen hala hafızamı zorluyorum,o an çocuğun elini sıkarken ne demiştim diye ama ııhh gelmiyor aklıma.Zaman durmuş gibiydi.Saatlerce sohbet ettik,zaman nasıl geçti anlamadım.Tek hatırladığım şey o zamanlar cafelerde böyle para atınca istediğin şarkıyı çalan makineler vardı,o gün orda üç kez üst üste Bendeniz'in ''izmirliyim ne haldeyim bir yar sevdim dertlerdeyim'' şarkısı çalmıştı.O bizim şarkımız olmuştu,yani çocuğun bundan haberi yoktu tabi ama ben hayal dünyamda onu düğün şarkımız yapmıştım bile çoktan.İstemeye istemeye yurda döndüm.Henüz ayrılalı yarım saat olmuştu yatağımda uzanıp tavanı seyredip hayaller kurarken telefonum çaldı.Baktım tanımadığım bi numara,açmakla açmamak arasında kaldım.Düşün çocuğun arayabileceği aklıma bile gelmiyor,bir yandan hayaller kuruyorum ama bir yanım da ''deli olma kızım Ekimoza bu çocuk hiç sana bakar mı'' diyor.Alo dememle yatakta hazır ola geçmem bir oldu.Arayan oydu.Dur biz bu bebeye de isim verelim.İsmi Holigan olsun,çünkü ilerleyen zamanlarda çocuğun tam bir futbol holiganı olduğunu öğrenecektim.Biz o gece çocukla abartısız 5 saat telefonda konuştuk.Saatler geçtikçe ben hazır ol pozisyonundan yatakta yayılıp popomu,göbeğimi kaşıyarak konuşacak kıvama geldim.Hayvan gibi esnemeye başlayınca düşünceli çocukmuş tekrar tekrar özür dileyerek telefonu kapattı.Ahh yavrum ne özürü sen iste ben ömür boyu uykusuzluğa razıyım diyemedim tabi.Ertesi gün öğlene kadar arayan soran olmadı saatler geçmek bilmiyor gözüm sürekli telefonda şaşı olmam an meselesi ama aramıyor zalimin oğlu.Kızım çocuk kesin dün sarhoştu o kafayla aradı seni,tabi sabah olup uyanınca ''allahımm ben ne yaptım'' diye pişmanlık ve utanç içinde kıvranıyordur diye düşünmeye başladım.Demek bu aşk buraya kadarmış.Allahım aşkımız bir kelebeğin ömrü kadar bile süremeden bitti diye kendimi yiyip bitiriyordum ki akşam saat 8 gibi telefonum çaldı.Atmaca gibi atıldım telefona ama bi yandan da ''hemen açma Ekimoza az naz yap en azından 5 kez çalsın'' diyor içimdeki yarım akıllı.Ulan sen değil miydin tüm gün telefona bakmaktan şaşı olan,neyin nazını yapıyorsun.En cool,en umursamaz ses tonumla 6. çalışında açtım telefonu...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

... BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK ... Template by Ipietoon Cute Blog Design and Waterpark Gambang