ARSELİ-CE GÜNLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ARSELİ-CE GÜNLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2013 Pazar

EGONU KISIRLAŞTIR VE DAHA İYİ HİSSET


  
  Sevilmek ve  hayranlık duyulmak, egomuzu besleyen ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan kritik bir kavram..Başkalarının yaşattığı muhteşem imparatorluk, kendi içimizde oluşmamış ise bu ilgi azalmaya başladığı zaman oldukça mutsuz ve rahatsız hissederiz kendimizi.. Tamamıyle dış koşulların yansıması bizi iyi hissettirir çünkü..

  Gizem ve gizlilik ise bu hayranlığı tetikleyen yegane olgulardan biridir..”Sen çok iyi ve muhteşem birisin” kavramı anlam itibariyle egomuzu okşar ama “İnsan” olarak gerçekten iyi olduğumuz anlamına gelmez..Egosu yüksek insanlara şöyle bir bakın..Attıkları her adımın çoğunluğu “Adet” kaygısı taşır..”Ben” merkezci olmaları empati yapmalarını engeller.. Sevilmek ve hayranlık duyulmak onlar için yeme, içme kadar önemlidir..Onlar kendileri- “Ben leri” içinde aslında oldukça rahatsızdırlar..Ama dışarıdan muhteşem görünürler..Merak uyandırırlar..Bu durum aslında hepimizin içinde var olan doğal şeyler..Doğal olmayan,  “yaşama biçimi” haline getirmektir..Büyük risktir.Keşke Egolarımızı kısırlaştırsak.. O zaman hayat devam eder miydi ? Yükselme çabaları, hırslar,savaşlar,büyük olma “Ben” olma zihniyeti hep ego ile ilgili..

  Bir düşünün, içinizde sizi rahatsız eden, öfkelendiren, canınızı sıkan durumlar bütünü, eğer bir “Egoya” bağlı ise hemen uzaklaşın..Kendini gizleyen ego türleride var içimizde..”İyi olmaya çalışmak” Mütevazi olmaya çalışmak” ve bunu dile getirmekte tipik bir gizli egodur..

  Mutluluk ve  iyi hissetme imparatorluğumuzu kendi içimizde kurmalıyız..Başkalarına bağlı durumlar sona erdiği zaman hayat çekilmez olur..Kendini kandırmamakta oldukça önemli..
Hiçbirimiz mükemmel değiliz..
Egolarımız çoğunlukta sadece..

1 Ocak 2013 Salı

KAŞIK SESİ


                                                           Görsel: Kurgu Roman
                                                        
  Bazı anlar vardır, tam tasviri yapılamaz..Aslında gün, dünden farksız değildir..Salonun ortasındaki çiçek aynı yerdedir, komşun halısını hiç düşünmeden umarsızca sarkıtır ve silkeler..Her yer toz olur..Aynı kapıcı, aynı faturacı, aynı okul zili..
  Tüm rutinler aynı yaşanırken, rutinleri kıran bir ses bile duyamazsın..Duymak istemezsin..Odaklandığın, tomurcuk kokulu çayına değen “kaşık sesidir..”
  Kendi kendinle, huzurunla baş başa kaldığın zaman etraftaki seslere bir dikkat et..Saatin tıkırtısı, şöminedeki alevin mırıldanmasına eşlik eder..Onlar şarkılarını söylerken sende çay kaşığını, bardağa naifçe dokundurursun arada..Ahenk öyle güzeldir ki, diğer sesleri duyamazsın bile..Avuçlarının içinde yumuşacık bir renk hissedersin..Adı huzurdur..Yeşildir..”Kaşık Sesi” ile başlar..

29 Aralık 2012 Cumartesi

LÜTFEN "AL"GILARINIZIN AYARLARI İLE OYNAYIN


   Hayatımıza dokunan ve zihnimizde yer eden birçok olay “Al”mamızla ilgili..”Al”mış olduğumuz eğitim, sosyal statü, inanç ve yaklaşımlar bizi potansiyel bir mıknatıs haline getirir gündelik yaşamda..Kişiye öğretilmiş algılar, karakteristik duruşumuzu tamamlar..Sembolik görünen tutum ve davranışlar aynı süreç içerisinde gerçekleşince zıt düşebilir..Yeni bir yılın gelişini kutlamak, hediye “Al”mak kimisi için farklı bir kültürün yansıması gibi görünse de kimileri için yeni gelen bir yılı yeni “Al” gılarla karşılamak olabilir.
  Sinirli bir anımızda ağzımızdan çıkan sivri “ok” hiç ilgisi olmayan bir “Al”gıya denk gelebilir..Sözlü iletişiminde yapılan hataları geri “Al”mak mümkün olmuyor..Ağzımızdan çıkan her cümle karşımızdaki “Al”gının zihinde yer ediyor..Yapıcı, pozitif ve modern karakterler bu olumsuzluğu bertaraf edip hayatına devam edebiliyor..Varolan olumsuzluğu kabuk halinde zihnine kazıyan bireyler ise negatif saplantılarının kurbanı olabiliyorlar..
  Kaliteli bir hayat yaşamak için “Al” gılarımızı doğru kullanmalıyız ve doğru mesajı verebilmeliyiz..Bunun en güzel yolu hoşgörü, anlayış, kendini yenileyebilme ve mevcut hatalarını düzeltebilmektir..Hayat kalitesini üst düzeyde tutmayı becerebilen bireyler başarılı olurlar..Kendimizi daha iyi hissetmemiz için arada “Al”gılarımızın ayarları ile oynamamız gerekir..Farkındalık burada başlar..

22 Aralık 2012 Cumartesi

SEVGİLİ BLOG

 
  Yoruldum be okur..Birde şunu farkettim her hafta sonu benzer nitelikte bir şeyler karalıyorum..Şimdi bu blog yazısından nasıl bir mesaj çıkaralım, hayatımıza hangi anlamları yada anlamsızlıkları katalım diye o güzel kafanızıda yormayınız..Bu  aralarda da acayip bir iletişim sıkıntısı içerisindeyim..2013 mimde “Benim blog duyulsa “ dememin sebebi yani işyerimde duyulsa çok ilginç olur anlamındaydı yahu..Şöhret sevdasında değilim..Öyle olsa yüz bloğu bilmem kaç seyircisi ile birlikte kapatmazdım herhalde..Ama bir yandan da şöyle düşünüyorum Televizyona çıkıp mükemmel blogger edalarında ağzıma bir mikrofon dayasalar ve ben gözlerimi kısıp dudaklarımı büzüştüre büzüştüre bir şeyler anlatsam hoş olmaz mı ki..Şimdi diyeceksin ne bu böyle günlük gibi ıyyy, ilkokul çocuğu bööööğğtthh..Ya içimden böyle yazmak geldi şimdi ne yapayım annem..Ne mesaj kaygısı ne bişey..
  Bende dahil olmak üzere ne kadar basit sorguluyoruz değil mi insanları ara sıra..Aslında bunu gündelik hayatta hep yapıyoruz..Gündelik hayatta da günlük tutup, anlattığımız günlüklerimiz oluyor, ama başkalarını okumak “zul” geliyor..Bir küçümseme , bir irdeleme..Hiç bakmıyoruz kendimize hiç..İşte böyle böyle büyüyoruz ki hep küçük mü kalmalı yoksa büyüyüp koca adam mı olmalı şu güzel dünyada..
Kararsız kaldım ki çok..
  Az sonra sahile inip, puslu havadaki ilginç gizemi çözmeye çalışacağım..Kahvemi yudumlarken de yazılan tüm günlükleri değerlendirip insanlara sevgilerimi sunacağım..Ben yinede söylemek istedim..
Sevgilerimle..

13 Aralık 2012 Perşembe

11 Aralık 2012 Salı

HALETİ RUHİYEM




  Umay şekeri bi el at dedi..Bende geldim..Vallaha el değil kılımı kımıldatacak halim bile  yok ama yine de bi gayret yazıyorum..Efendim bilenler bilir çalışan bir anneyim ben..Laf biraz devrik oldu ama idare ediniz artık..Boyum kadarda kızım var..Yavrum bugünlerde eve geldiğimde muhteşem bir enerji patlaması yaşıyor bana karşı..Hayır bunlara okulda bişey mi veriyorlar bilmiyorum..Yahu insan hiç susmadan 3 saat boyunca konuşurmu..”Dur bi dilim damağım kurudu” diyip yine anlatıyo yine anlatıyo..Resmen salağa döndüm, beyin fırtınası yaşadım..Dandanakan savaşından girip, sınıf içi dedikoduları döküp, kim kiminle ne yapmış ne etmiş, mahallenin köşedeki bakkalında ne gibi ekşınlar olmuş, fen öğretmeni nasıl kızıyo, İngilizceci nasıl çığırıyo inanın şu anda dumur oldum..İki gıdım uykum vardı o da gitti çok şükür, kendileri mışılda mışıl uyumaktalar..Bi de onu dinlerken konsantre dinlicen..He he dedinmi hemen uyarıveriyor..Eve geldim, yemek, bulaşık, çamaşır aşamalarında ne yaptığımı bilemedim..Zaten işten eve akşam iki saatlik yolculukta ben benden geçiyorum..Böyle farklı bir boyuta giriyorum İstanbul trafiğinde ..Gogıle beni en iyi hangi görsel tarif eder dedim..Ahanda elimde bu var al hayrını gör dedi..
Aldım hayrını gördüm..
Sizede hayırlı günler dilerim artık ne diyim..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

... BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK ... Template by Ipietoon Cute Blog Design and Waterpark Gambang